Sokrates bilginin doğuştan geldiğini savunuyor yani tüm bilgiler insanın kafasında vardır . Önemli olan insanın içindeki bilginin çıkartılması gerektiğini söylüyor.Bilginin çıkartılması için kullandığı yöntemlerden biri Maieutique(doğurtma) yöntemidir.Sokrates bu yöntemde karşındakinin doğru sandıkları bilgileri soru cevap yöntemiyle karşısındaki kişiye kabul ettiriyor.Bu yöntemde tümevarım yöntemini kullanıyor. Bu yöntemde kolaydan zora gidiyor.
Soru sormak öğrenmenin başıdır. Kafasına soru takılan kişi onun çözümünü aramaya başlar. Soru-cevap öğretimde her zaman olmuştur.Soru – cevap metodu derslerde kullanılandan farklı;dersi tamamen soru –cevap tekniğiyle işlemesidir.Geometri dersinde de bazı konularda bu yöntem kullanılabilir. Sokrates hiçbir şey bilmeyen kölesine sadece sorular sorarak karmaşık geometri sorusunu çözdürmüşlerdir.Sokrates soru-cevap yöntemini nasıl kullandığına bakalım.
Sokrates :Çılgınca yapılan şey çılgınlığın ,ölçülülükle yapılan şey ölçülülüğün eseridir,değil mi? Kabul etti.
Kuvvetle yapılan kuvvetlice,zayıflılıkla yapılan zayıfçadır ,değil mi ? Evet.
Bir şey hızla yapılmışsa hızlı,yavaşça yapılmışsa yavaş yapılmıştır,değil mi ? Evet .
Peki, aynı şekilde yapılan bir şey, aynı ilkenin; karşıt şekilde yaplılan bir şey de karşıt bir ilkenin eseridir, değil mi? Kabul etti.
Söyle bakalım şimdi, güzel diye bir şey var mıdır? Evet.
Bir güzelin çirkinden başka karşıtı var mıdır? Hayır.
Devam edelim, iyi diye bir şey var mıdır? Evet.
Bir iyinin kötüden başka karşıtı var mıdır? Hayır.
Aynı şekilde, seste tiz bir şey var mıdır? Evet.
Bu tizin pesten başka bir karşıtı var mıdır? Hayır.
O halde her karşıtın birçok değil bir karşıtı vardır, değil mi? Aynı fikirde olduğunu söyledi.
Hadi, şimdi üstünde anlaştığımız şeyleri bir daha gözden geçirelim, dedim. Her karşıtın birçok değil tek bir karşıtı olduğunda anlaştık, değil mi? Evet.
Karşıt bir şekilde yapılan bir şeyin, karşıt ilkelerin eseri olduğunda da anlaşmıştık. Evet.
Çılgınca yapılan bir şeyin ölçülülükle yapılan bir şeye karşıt bir şekilde yapıldığında da anlaşmıştık, değil mi? Öyle
Ölçülülükle yapılan şeyin ölçülülüğün, çılgınca yapılan şeyin çılgınlığın eseri olduğunda da anlaşmıştır. Evet.
O halde bu şeyler karşıt bir şekilde yapılmışlarsa, karşıt bir ilkenin eseridirler, değil mi? Evet.
Oysa biri ölçülülüğün eseridir, diğeri çılgınlığın. Evet.
Karşıt bir şekilde, değil mi? Kuşkusuz.
Öyleyse karşıt ilkenin eseridirler. Evet.
O zaman çılgınlık, ölçülülüğün karşıtıdır. Öyle görünüyor.
Peki ama, demin çılgınlığın belgeliğin karşıtı olduğunu kabul etmiştik, hatırlıyor musun? Evet,dedi.
Bir karşıtın tek bir karşıtı olduğunu da kabul etmiştik. Evet.
Öyleyse bu iki savdan hangisini geri alacağız, Protagoras?
Bir karşıtın tek bir karşıtı olduğunu ileri süreni mi, yoksa bilgeliğin, ölçülülükten başka bir şey olduğunu, her ikisinin de erdemin parçaları olduğunu, farklı olmakla kalmayıp yüzün parçaları gibi gerek kendileri gerek özellikleri bakımından birbirine hiç benzemediklerini ileri süreni mi? Bu iki savdan hangisini geri alacağız, diyorum. Çünkü bunlar, birbirine uymadıkları ve uyum haline giremedikleri için aykırılık gösteriyor. Gerçekten de, bir yandan bir şeyin ister istemez birçok değil tek karşıtı olması gerekirse, öte yandan da, bir şey olan çılgınlığın bilgelik ve ölçülülük gibi iki karşıtı olduğu ortaya çıkarsa nasıl uyuşabilirler, değil mi? Ne dersin, Protagoras? İstemeye istemeye benimle aynı fikirde olduğunu söyledi.
O halde ölçülülük ile bilgelik aynı şeydir; demin de doğrulukla dindarlığın hemen hemen aynı şey olduğunu görmüştük. Hadi Protagoras, yılmayalım, geri kalanları gözden geçirelim. Doğru olamayan bir iş yapan, eğrilik ederken temkinli midir? …” Soru-cevap yöntemi ile doğrudan öğretim yapıldığı gibi, bu metodu kullanarak yazılan eserler de vardır. Yusuf Has Hacib’in “Kutadgu Bilig” adlı eseri Sokratvari soru-cevap yöntemi kullanılarak ve dört kişinin soru-cevap tarzında konuşturulması şeklinde yazılmıştır.
Bunu Mehmet Kemal Dedeman İlkokulu Kepez / Antalya 3.sınıf öğretmeni Soner ÜNSAL ‘ile basit bir şekil de yaptık . Amacımız düzlemsel şekillerin aynı zamanda düzlem olabileceğini göstermek.
Öğretmen:Sınıfımız düzlem midir ?
Sınıf toplu bir şekilde evet derler .
Öğretmen: Duvarda ki sınıf panosu düzlemsel şekil midir ?
Sınıf toplu bir şekil de evet öğretmenim derler.
Öğretmen:Sınıf panosunda asılı olan resim düzlemsel şekil midir ?
Sınıf evet derler.
Öğretmen :Öyleyse pano duvar için düzlemsel şekil resim için düzlemdir.
Şimdi öğretmene öneri ve görüşlerine bakalım.
Öğretmen: Aynısını desen konusunda ve açı çeşitlerinde yapabiliriz. Öğrencinin karşı soru sorarak öğretmen sadece evet hayır diyerek öğrencinin anlayıp anlayamadığı anlaşılabilir. İlkokulda çocukların bunu anlayabilmesi için somut görmesi gerekiyor .Tüm konuları somutlaştıramayız o yüzden ileri ki sınıflarda kullanılması daha uygun olur.
HAZIRLAYAN:ALİRIZA ÜNSAL
KAYNAKÇA: