Mesleki Gelişim Dersi
2. Dönem 1. Yazılı Soruları – Cevapları – Çalışma Kağıdı
1-) Çevre bilimi, çevre kirliliği, ekoloji terimlerini açıklayınız.
Cevap;
Çevre Bilimi: Tüm canlı ve cansızların karşılıklı etkileşimini inceleyen bilim dalına çevre bilimi denir.
Çevre Kirliliği: Çevrenin doğal yapısının ve bileşeninin bozulmasını, değişmesini ve böylece insanların olumsuz yönde etkilenmesine çevre kirlenmesi olarak adlandırılabilir.
Ekoloji: Organizmaların çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bir bilim dalıdır. Ekoloji, çeşitli türdeki canlıların çevreleri ile uyumlu olarak nasıl yaşam sürdürdüklerini veya bu canlı varlıkların hangi şartlar altında besinlerini ve ihtiyaçlarını karşıladıklarını ve çeşitli fonksiyonların ne tür bir canlı topluluğu içine yürütüldüğünü inceleyen bilim dalıdır.
3-) Popülasyon, habitat, ekosistem açıklayınız?
Cevap;
Popülasyon: Aynı türe ait bireylerden oluşan organizmalar topluluğudur. Bu organizmalar belirli bir mekan da yaşarlar ve yaşadıkları mekanın sınırları bellidir.
Habitat: Canlı bir organizmanın yaşam ortamı olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımın kapsamındaki yaşam ortamının, yaşanabilirlik, özelliği, büyük bir önem taşımaktadır. Yaşanabilir ortamın bozulması ya popülasyonun yer değiştirmesine ya da ortadan kalkmalarına yol açmaktadır.
Ekosistem: Ekolojik sistemler, çeşitli organizmalarla, onların cansız çevrelerinin oluşturduğu ve bütün olarak ele alınabilen birimlerdir. Doğada ekosistem örnekleri son derece çeşitlidir. Bu ekosistemlerin her biri birbirleri içinde ilişkide olan canlı organizmaları ve cansız ortamları kapsayabilir.
Ekosistem sınırları doğada çizgi ile belirtilmediği için ekosistemler açık sistem olarak ifade edilir. Ekosistemi oluşturan başlıca dört öğe şunlardır;
Cansız Varlıklar; İnorganik ve organik maddeler
Primer Üreticiler; Yeşil bitkiler,(yaptıkları) fotosentez ile canlılar dünyası için önemlidir. Organik maddelerin meydana getirilmesinde ağırlıklıdırlar.
Tüketiciler; Bitkisel ve hayvansal maddeleri yiyenler.
Ayrıştırıcılar; Bunlar, organik maddeleri ayrıştıran bakteri, mantar gibi canlılardır.
4-) Elektrik ve enerji sektörünün yol açtığı çevre sorunları nelerdir? 5 tane yazınız.
Cevap;
- Fosil yakıt olan, kömür, petrol ve doğalgaz yoğunlaştırılmış enerji kaynağı olarak yer altından kolay çıkarılır ve nakledilir. Yandığı zaman kömür ve petrol çevreyi çok fazla kirletir. Fosil yakıtlı, santrallerden yılda milyonlarca ton kükürt ve azotoksit ile onbirlerce ton kirletici parçacıklar meydana gelir ve bunlar atmosfere yayılır.
- Petrol rafinajı sırasında hava ve su kirlenmesi meydana gelmektedir.
- Fosil yakıtlarda bulunan CO2 atmosferde sera etkisi yaratır. Hava ve okyonusların uzun süreli ortalama sıcaklığında artışlara, tropik bölgelerde buharlaşmanın artmasına ve buzulların erimesine yol açmaktadır.
- Kömür dumanlarında da radyoaktivite mevcuttur. Hatta termik santraller, nükleer tesislerden daha fazla radyoaktivite yayarlar.
- Petrolün üretimi, rafinajı, taşınması ve kullanımı sırasında çeşitli yollarla kirlenmeler meydana gelmektedir.
- Üretim sırasında petrolün meydana getirdiği kirlenmenin en önemlisi denizlerdeki üretim ve taşıma sırasında fırtına vs. gibi nedenlerle meydan gelen kazalar neticesinde petrolün denize akması sonucu kirlenmelerin oluşmasıdır.
- Fosil yakıtlar ozon tabakasının incelmesine neden olurlar. Ozon tabakasının incelmesinin insan sağlığına, ekolojik sisteme ve ekonomiye zararları vardır.
- Fosil yakıtlar asit yağmurlarına yol açarlar. Asit yağmurları ve bitkilerin, nehir ve göllerdeki balıkların ölümüne sebep olur iken, metal sanayi ürünlerine zarar verirler.
- Fosil yakıtlardan dolayı yayılan diğer gaz ve parçacıklar ise, solunum yolu hastalıklarına, kanserlere ve erken ölümlere yol açmaktadır.
Nükleer enerjinin temelini oluşturan uranyum da yenilenemeyen bir enerji kaynağıdır ve fosil denen klasik yakıtların tersine parçalanabilir bir yakıt türüdür. Ancak radyasyon yaydıkları için insan vücuduna ve çevreye yıllarca geçmeyecek zararlar verir.
5-) Turizm sektörünün yol açtığı çevre sorunları nelerdir? 5 tane yazınız.
Cevap;
- Aşırı kalabalıklar, çevresel stres yaratır. Hayvanlarda davranış değişikliğine neden olur.
- Aşırı gelişme, sahillerde köy kentlerinin ortaya çıkmasına, bunun sonucu olarak da aşırı ve plansız yapılaşmaya neden olmuştur.
- Av turizmi yabani yaşamın yok edilmesine neden olmaktadır.
- Hız botları ve yatlar su kirliliğine neden olmaktadır.
- Birçok turistik tesisin alt yapı yetersizliğinden dolayı kanalizasyon problemi vardır ve arıtma üniteleri yoktur. Belediyelerde turistik bölgelerde çöplerin toplanması ve imha edilmesi konusunda yetersiz kalmaktadır. Turistik tesisler katı ve sıvı atıklarını denize veya kullanabilir arazilere boşaltılabilmektedir. Bu da denizlerin ve çevrenin kirlenmesine neden olmaktadır.
- Kumsalları kullananların atıklarını kumsala veya denize bırakmaları çevre kirliliği oluşturmaktadır.
6-) Havanın içinde bulunan maddeleri yazarak kısaca açıklayınız
- Azot
- Oksijen
- Karbondioksit
- Soygazlar
- Ozon
1-) Azot(N2)
Atmosferde normal şartlarda kuru havanın %75.085 oranında bulunan azot, yeryüzünde çoğunlukla şili güherçilesi olarak bilinen sodyum nitrat (NaNo3) halinde bulunur. Endüstride sıvı havanın damıtılmasıyla azot elde edildiği bilinmektedir.
2-) Oksijen ( O2)
Havanın bileşiminde azottan sonra en fazla bulunan (%20.95) gaz, oksijendir. Yanıcı ve yakıcı bir özelliğe sahip olan oksijen, tüm canlıların yaşamı için gerekli bir gazdır. Solunum yoluyla canlı organizmaya girerek yaşam fonksiyonlarını düzenler.
Oksijen, doğada en çok bulunan elementtir. Serbest halde atmosferde (O2) molekül halinde bulunur. Doğadaki asal gazlar dahil bütün elementlerle birleşime girebilen oksijen, aynı zamanda kimyasal bağların çözümünde katalizör yapar.
3-) Karbondioksit(Co2)
Karbondioksit, oda sıcaklığında renksiz ve kokusuz bir gazdır. Oksijen karbonla birleşmesi sonucu ortaya çıkan en önemli bileşikler karbonmonoksit(CO) ve karbondioksit(CO2) dir. Bu oksitler, karbon ve hidrokarbonların yanmasından elde edilir.
Atmosfere karışan karbondioksit yeşil bitkilerin fotosentezi ve fermantasyonundan kaynaklanmaktadır. Sanayide soğutma amacıyla kullanılan karbondioksit kuru buz halinde katı olarak muhafaza edilir.
4-) Soygazlar (Asal gazlar)
Kimyasal etkinlikleri çok düşük olması nedeniyle hemen hemen hiç bileşik yapmazlar. Bütün soygazlar sıvı havanın damıtılması ile elde edilmektedirler. Atmosferde en bol bulunan, Argon’dur. Helyum ve radon radyoaktif bozulmadan ortaya çıkarlar.
5-) Ozon(O3)
Oksijen elementinin atomlu izotopu durumunda olan ozon, açık mavi ve kokulu bir gazdır. Yoğunluğu, oksijenin yoğunluğunun bir buçuk katı ve sudaki çözünürlüğü oksijenden daha fazladır. Oksijenin elektrolizi ile elde edilir.
Yeryüzünde yaşayan canlılar için büyük tehlike oluşturan güneşin ultraviyole ışınları ve radyasyon etkisinden canlıları atmosferdeki ozon tabakası korur.
Ultraviyole ışınlar havadaki oksijeni molekülleri parçalayarak atom haline dönüştürür.
Yalnız kalan bu atomlar da diğer oksijen molekülleri ile birleşerek ozon haline gelirler. Ardı ardına olan bu oluşum sırasında radyasyon absorbe edilerek tutulur.
7-) Asit yağmurlarının neden olduğu zararları yazınız.
Cevap;
- Toprakta bulunan alüminyumun çözülerek içme sularına karışması ve bu yolla insanların zehirlenmesi,
- Göl ve akarsuların asit dengesinin bozulması, su ekosisteminin bozulması, tüm canlı organizmaların etkilenerek bazı su ürünlerinin yok olması,
- Orman örtüsü ve kentlerdeki yeşil alanların ve ağaçların kuruması, yok olması,
- Tarihsel-kültürel kalıntı ve eserlerin, binaların çözünme ufalanma ve aşınma gibi süreçlerle tahrip olması.
😎 Hava kirliliğinin önlenmesi için Dünyada ve Türkiye de yapılan çalışmalarsan 5 tane yazınız.
Cevap;
- Bütün problemlerin çözümünde olduğu gibi hava kirliliğinin çözümünde de öncelikle eğitime ara verilmeli, çevre eğitimi dersler okutulmalı ve halk da bu konuda çeşitli yollarla biçimlendirilmelidir.
- Evleri ısıtmak için çok yüksek kalorili kömürler kullanılmalı, kalorisi düşük olan ve havayı daha çok kirleten kaçak kömür kullanımı engellenmeli,
- Her yıl evlerin bacaları ve soba boruları temizlenmeli,
- Evlerin pencere, kapı ve çatıların izolasyonuna önem verilmeli,
- Kullanılan sobaların TSE belgeli olmasına dikkat edilmeli,
- Yeni yerleşim yerlerinde merkezi ısıtma sistemleri kullanılmalı,
- Yeşil alanlar arttırılmalı, imar planlarındaki hava kirliliğini azaltıcı tedbirler uygulanmaya konulmalı,
- Bununla birlikte kaliteli yakıt kullanımı(is ve duman oranı az) teşvik edilip, desteklenmeli, imkanlar ölçüsünde ısınmada fosil yakıtlardan uzaklaşılmalı, doğalgaz, elektrik, güneş enerjisi vb. alternatif yollara ağırlık verilmelidir,
- Yakıcıların eğitimi sağlanmalıdır.
- Kalorifer ve doğalgaz kazanlarının periyodik olarak bakımı yapılmalı,
- Egzoz gazlarının kontrolü için tedbirler alınmalı, filtre zorunluluğu getirilmelidir.
- Toplu taşım araçları yaygınlaştırılmalı,
- Endüstri kuruluşlarının bacaları da yüksek olmalı ayrıca modern imkanlardan faydalanıp filtre taktırılmalıdır.
- Hava kirliliği ölçümleri her yerleşim biriminde düzenli ve sürekli olarak yapılmalıdır.
- Konuyla ilgili teşkilatlanmalar ve uluslararası ilişkiler hızlandırılmalı,
- Bu konuda yasal tedbirler alınmalı, kanun ve yönetmenliklere uymayanlar titizlikle ilgilenip, gerekli cezalarla (para, hapis vb.) cezalandırılarak çevre ve insan sağlığı korunmalıdır.
9-) Toprağın meydana gelmesindeki rol alan faktörleri yazınız.
Cevap;
- Bitki örtüsü ve Canlılar
- İklim
- Ana kaya veya Ana madde
- Topografya
- Zaman
10-) Başlıca toprak kirliliğinin nedenleri nelerdir?
Cevap;
- Kimyasal gübre ve tarım ilacı uygulamaları toprağın zamanla niteliklerini kaybetmesine yol açmaktadır. Toprak yapısını bilmeden bilinçsizce yapılan kimyasal gübrelerle gübreleme, bitkisel verimin düşmesinden başka, ileride toprak yapısının değişmesine de yol açabilir.
- Belediyelerce şehir çöplerinin verimli tarım arazilerinin de depolanması, sanayi bölgelerindeki kimyasal katı ve sıvı atıkların toprağa bırakılması ve maden atıklarının toprak üzerinde bırakılması ile radyoaktif atıkların toprağa verilmesi sonucunda ağır metaller toprağa karışabilmektedir. Özellikle kurşun, kadminyum, krom, nikel, cıva ve çinko belli başlı ağır metaller olup, toprağın doğal karakterini değiştirebilmekte ve mikroorganizmaları etkilemektedir.
- Egzoz gazlar, ozon, karbonmonoksit, kükürdioksit, kurşun ve kadminyum vs. gibi zehirli maddeler havaya yayılmakta ve solunum yolu ile büyük bir kısmı canlılar tarafından alınmaktadır. Geriye kalanı ise, rüzgarlar ile uzak mesafelere taşınmakta ve yağışlarla yere inerek, toprak ve suları kirletmektedir.
- Sanayi atıklarının ve evsel atıkların karıştığı sularla sulanmış topraklar ise, kimyasal kirliliklerle karşı karşıya kalırlar.
- Sanayi atık suları, fazla miktarda iz elementleri ve özellikle canlılar için toksit maddeleri fazla içerdiklerinden toprak canlıları üzerinde olumsuz etkide bulunurlar. Kanalizasyon sularının pH değerleri ve tuz içerikleri de toprak canlılarının gelişmesine olumsuz yönde etki yapar.
- Kanalizasyon suyunun ve arıtma çamurunun bazı problemlerle neden olacağı gözden uzak tutulmamalıdır. Toprakta pH değerinin, iz elementlerin ve bitkiye toksit olan maddelerin yükselmesi söz konusudur. Kanalizasyon suyu ve arıtma çamuru tarımda kullanılmasının toprağa zarar verebileceği gözden uzak tutulmamalıdır.
- Bunların dışında kanalizasyon sularında daima artan oranlarda bulunan ve artıma çamuru kuru maddesinin % 2’sine varabilen deterjanlar toprağa zararlı etkide bulunabilir.
- Erozyonla çok miktarda tarıma elverişli toprak kaybı söz konusudur. Verimli toprağın yok olmasından dolayı tarımsal üretimdeki düşüş, kalite bozulması, besin zincirindeki eksikliklerin yanı sıra erozyonla taşınan topraklar, denizlerde ve akarsularda bulanıklık oluşturularak su içi ekolojik dengeyi etkilemektedir.