1- Rivayet eder ki bir çiftçinin ambarını kendisine yurt edinen fare ve ailesi bir gün, duvardaki çatlaktan bakarken çiftçi ve eşinin mutfakta bir paketi açtıklarını gördüler.
2- Sevinç ve merakla paketin içinden çıkacak kendilerinin de nasiplenmeyi düşündükleri yiyeceği beklemeye başladılar.
3- Kendi kendilerine “İçinde hangi yiyecek var acaba?” diye düşünerek beklerlerken gördükleri karşısında adete yıkıldılar.
4- O da ne çiftçi ailesi özenle açtıkları paketten bir fare kapanı çıkarıyorlardı.
5- Fare ailesinin en tecrübelisi olan fare “Evde bir fare kapanı var, evde bir fare kapanı var!” diye bağırarak telaşla deliğinden bahçeye fırladı.
6- Fareyi telaş içinde gören tavuk, umursamaz ve bilgiç bir tavırla başını kaldırdı ve gıdakladı: “Fare kardeş, bu senin için ciddi bir sorun olsa da beni ilgilendiren bir tarafı yok ne yazık ki!
7- Ben her gün yumurtamı veriyorum, görevimi yerine getiriyorum, çiftçi benden memnun, hem ben olmasam kim yumurta verecek onlara?” dedi.
8- Ve yerdeki buğday tanesini alıp başını gururla yukarı dikti ve uzaklaştı.
9- Tavuktan destek bulamayan fare bu sefer telaşla koyunun yanına koştu.
10- Koyuna; “evde kapan var, evde kapan var, bir şeyler yapalım!” dedi.
11- Koyun fareye üzülse de konuyla pek ilgilenmedi. “Vah vah, üzgünüm fare kardeş, emin ol senin için dua edeceğim. Ama elden ne gelir?
12- Hem biliyorsun, çiftçi beni sever. Bu sabah sütümü sağarken ve yünümü kırparken başımı okşadı” dedi.
13- Fare hayal kırıklığı ve çaresizlik içinde, bu kez öküze yöneldi:
14- “Evde kapan var! Evde kapan var! Ne olur yardım edin, kapandan kurtulalım” diye bağırdı
15- Öküz, cüssesinin verdiği güvenle konuşmaya başladı: “Oo, fare kardeş senin için çok üzüldüm ama burnumu sokacağım bir şey değil ne yazık ki.
16- Biliyorsun çiftlikteki en güçlü hayvan benim.
17- Ben olmasam kim tarlayı sürecek ve o kadar yükü kim taşıyacak. Ben çiftçinin eli ayağıyım. Benim için bir tehlike yok.
18- Hem ben çiftçiye karşı gelemem. Sen de dikkatli ol, kapana yaklaşma yeter” diyerek ona akılda verdi.
19- Fare arkadaşlarını durumdan haberdar etmek için her yolu denedi.
20- Fakat hepsi de sorunu sadece farenin sorunu olarak gördükleri için konuyla ilgilenmediler.
21- Fare çaresiz bir şekilde yuvasına döndü ailesine kapandan uzak durmalarını mümkünse yuvalarından hiç çıkmamalarını tavsiye etti.
22- Günler ve geceler böylece geçmeye başladı.
23- Yuvasından dışarı çıkamayan fare ailesi aç ve susuz çaresizlik içinde beklemeye başladı.
24- Tam yorgunluktan gözleri kapanacaktı ki, birden bir ses duydular.
25- Gecenin sessizliğini bölen gürültü, fare kapanından geliyordu.
26- Çiftçinin karısı, ne yakalandığını görmek için yatağından fırladı ve mutfağa koştu. Karanlıkta kapana, zehirli bir yılanın kuyruğunun kısıldığını fark etmedi.
27- Kuyruğu kapana kısılan yılanın canı yanıyordu ve aniden çiftçinin karısını ısırdı.
28- Çiftçi, karısını apar topar doktora götürdü. Doktor zehiri temizledi, sardı.
29- Çiftçi karısını eve getirdi, yatırdı. Karısının ateşi yükseldi. Bir türlü düşürmek mümkün olmadı. Kadıncağız ateş ve ter içinde kıvranıp durdu.
30- Komşuları çiftçiye ateşli hastalıklar için taze tavuk suyunun iyi geleceğini söylediler.
31- Bu tavsiye üzerine çiftçi bıçağını alıp bahçeye koştu. Tavuğu kesti. Karısına taze tavuk suyu çorbasını içirdi. Kadın biraz kendine geldi.
32- Çiftçinin karısının hastalığını duyan konu komşu, hısım akraba ziyarete geldi.
33- Çiftçi onlara ikram etmek için koyunu kesmek zorunda kaldı.
34- Günler geçiyor çiftçinin karısı gittikçe kötüye gidiyordu.
35- Çiftçinin karısı iyileşemedi ve birkaç gün sonra hakkın rahmetine yürüdü. Cenaze öyle kalabalık öyle kalabalık oldu ki, konukları doyurabilmek için bu sefer sıra öküze geldi. Çiftçi öküzü de kesti.
36- Eve kapan gelince yardım çığlıkları atan Fare ailesi ona yardım etmeyen dostlarının başına gelenleri korku dolu gözlerle yuvasının deliğinden izledi.