Rivayet edilir ki Fatiha suresini tefsir eden derviş büyük bir heyecan içinde şeyhinin kapısını çalmış.
Kısa bir soluklanma anından sonra söze girmiş.
“Efendim kabul ederseniz bu tefsiri padişaha takdim etsek, hem belki bize ikramda bulunur” demiş.
Dervişin bu hali karşısında şeyhi kısa bir sessizlikten sonra “Evladım, ‘İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn’…
Sen hangi Fatiha’yı tefsir ettin?”