[et_pb_section admin_label=”section”]
[et_pb_row admin_label=”row”]
[et_pb_column type=”4_4″]
[et_pb_text admin_label=”Text”]
Pedofiller; çirkin, yaşlı, izbe yerlerde saklanan ve sokaklardan geçen çocukları seyreden adamlar olarak düşünülür. Ancak ; pedofiller, bazen komşularımız, bazen güvendiğimiz arkadaşlarımız, bazen bir din adamı, bazen çocuk bakıcıları, öğretmenler, doktorlar, politikacılar, cemaat liderleri ve hatta aile bireyleri olabilmektedir.
Genel manada Pedofili Yetişkin bir bireyin, ergenlik öncesi 4–11 yaş arası çocuklara yönelik cinsel arzu ve ilgi duyması anlamına gelmekte dünyada en önemli cinsel suç olarak kabul edilmektedir.
Pedofilinin suç mu hastalık mı olduğu yıllardır tartışılan bir konu olmakla birlikte Pedofili hem suç hem de cezai indirimi olmaması gereken bir hastalıktır. Hiçbir sağlıklı ruh halinin pedofili gibi bir eğilim gösteremeyeceği bilinmelidir.
1. Pedofilleri diğer çocuk cinsel istismarcılarından ayıran en önemli özellikleri çocuklara karşı hissettikleri cinsel dürtülerin ve bu dürtüler doğrultusunda çocuklara yaptıklarının yanlış olduğunu düşünmemeleridir. Ayrıca bu dürtülerini ve davranışlarını, engellenemez, istem dışı olarak değerlendirmektedirler. Böylece kendilerini kurban olarak algıladıkları için, yaptıklarından pişmanlık duymazlar.
2. Pedofiller yaptıklarının toplum ve yasalar tarafından reddedileceğini bilirler. Resmi makamlar karşısında yaptıklarını kabul etmezler. Hapse düşmemek için suçlamaları yalanlayarak, suçları kanıtlansa bile, çeşitli delüzyonlarla durumu yönetirler. Örneğin; zarar vermediklerini, çocuğun yanlış anladığını, çocuğun durumu provoke ettiğini, çocuğu eğitmeye, sevmeye çalıştıklarını, ilgi gösterdiklerini iddia ederler. Hatta, temel savunma argümanlarının
- İnkâr ( sarılmak suç mu? gibi),
- Küçümseme (tek seferdi gibi)-bu açıklama birini anımsatmıştır sizlere sanırım !
- Mantıklı göstermek (erkeklerden hoşlandığını söylemek gibi)
- Kılıf uydurma (çocuğun kendisinin sevilmeyi istediği gibi),
- Karşı atak yapma (reddederek suçlama yapanlara saldırırda bulunma doktor, çocuğun ailesi ya da adli makamlara…)
3. Pedofili, aniden ya da duygusal bir rahatsızlık olarak gelişmez. Pedofiller çoğunlukla çocuklara karşı cinsel düşüncelerinin ergenlik dönemlerinde oluştuğunu kendileri söylemektedirler.
4. Pedofiller istismar ettikleri çocuklara farklı yaklaşımlar gösterebilirler. Bunlar, çocukların önünde soyunmak(exhibitionism), çocuğu soyarak izlemek(voyerism), çocuğun yanında görebilmesi için mastürbasyon yapmak gibi çocuğa doğrudan yönelmeyen eylemler ya da cinsel organlı ile çocuğa dokunmak, oral seks, penetrasyon gibi şeyler yapabilirler.
5. Pedofiller bütün bunları çocuklara zor kullanarak yapmazlar. Alıştırarak ve çocuğu duyarsızlaştırarak normalleştirmesini manüple ederek yaparlar.
6. Çocukların sır saklayabilecek olanlarını seçerler. Bunun için çocukların güvenini kazanırlar. Çocuklar sır sakladığı sürece ödüllendirerek önemsediklerini, sevdiklerini gösterirler. Bütün bunların dışında erkek çocukların özellikle başlarına geleni açıklamaktan utanmalarından yararlanırlar ve genel olarak erkek çocukları seçerler.
7. Pedofiller belirli bir plan yaparak, tasarlayarak davranırlar. Tesadüfen değildir istismar davranışı.
8. Pedofiller cinsel istismar sırasında penetrasyondan kaçınırlar. Çünkü çocuğun canını yakarak korkutmaktan ve kaçırmaktan çekinirler.
9. Kurbanlarını seçerken, özellikle savunmasız küçük çocukları, ailesinin ihmal ettiği, ebeveynleri boşanmış ya da vefat etmiş çocuklarla ayrılmış, sevgiye muhtaç çocuklar olmasına dikkat ederler.
10. Ceza verilen pedofillerin, tedbirsiz topluma dönmeleri ile aynı istismarı tekrarladıkları da bilinmektdir.
11. Pedofili diğer çocuk istismarlarından özellikle bireyin olaydan önce yaşadığı çeşitli dış faktörlere bağlı olarak gelişmemesidir. işsizlik, alkol, stres gibi. Tanı koymada, bireyin madde kullanımı ya da şizofreni mani gibi psikiyatrik rahatsızlıkta pedofililerin eylemlerinden önceki cinsel tercihleri dikkate alınmalıdır.
12. Pedofilik bireylerin cinsel ilgileri, tüm yaşamları boyunca yetişkinlere olup sonradan çocuklara yönelmezler. Yetişkinlere yönelen cinsel ilgileri olmayan, çocuklara yönelik ilgileri daimi olan bireylerdir. Yaşadıkları topluma aykırı düşmamak için evlenip, çocuk sahibi olmaktadırlar.
—
Pedofilik bir kimse, ergenlik dönemi öncesi çocuklarla ilgili cinsel fantazileri olan, onlara karşı cinsel uyarılar gösteren ve cinsel dürtülerine göre davranan biridir. Bu gibi özellikler gösteren birine pedofil denmesi için, 16 yaşından büyük ve çocukla arasında en az 5 yaş fark olması gerekmektedir.
Çocukların korunması için neler yapılmalı?
Çocukları güçlendirmek. Bilgiyle güçlenir insanlar. Çocukları bilgilendirirseniz ve onlara çok temel olarak, “Mayoyla kapattığın yerlere kimsenin dokunmasına, ellemesine izin verme” diye benimsetirseniz ve “Eğer bunu zorla yapmaya kalkıyorsa bağırarak yardım iste, ne olursa olsun ‘Hayır’ de” diye temel bilgi olarak benimsetirseniz, içselleştirmesini sağlarsanız çocuk kendini koruyacaktır. Çünkü bu çok önemli bir boyut. Meydana gelmeden önleyebilmek çok önemli bir boyut. Çünkü meydana geldikten sonra hem fiziksel hem ruhsal anlamda meydana gelen travmayı tedavi edebilmek çok zor. Kadrolar yetersiz, çocukların da iyileşme şansı her zaman yüzde 100’leri bulmuyor.
Çocuğun tacize uğradığı nasıl anlaşılabilir?
Çocuğun tacize uğradığını anlamak en zor kısım. Çünkü çocuk genellikle saldırganın kendisine söylediği, “Bak sen de suçlusun. Sen de bunun bir parçası oldun. O yüzden kimseye söyleme. Söylersen seni de hapse atarlar” sözlerine inandıkları için susuyorlar ve açıklamıyorlar. İkinci boyut da açıklamak istese bile kime söyleyeceğini bilemiyor. Kimle paylaşacağını bulamıyor. ‘ALO İMDAT’ hatları çok önemli, ama bizdeki ALO İMDAT hatlarının performansı gerçekten çok kötü, ALO 183 gibi. İyi iş yapabilen yerler değiller, yeterli değiller. Çünkü “Alo” dendiği an olay yerine ulaşmak lazım, fakat bizde böyle bir düzenek yok. O yüzden de çocuk saklıyor, suçlu olmaktan korkuyor. Eğer söylemeye karar verse kime söyleyeceğini bilemiyor. Onu bulsa bile orada her zaman yeterli hizmeti alamıyor. Ama çocuğun söylemesini sağlamak için çocuktaki belirtilere bakmak lazım. Çocuk, eğer birden bire, bıçak keser gibi akademik başarısı düşüyorsa, hijyen problemleri başladıysa, arkadaşlarıyla konuşmuyorsa, yani içine kapanma bulguları gösteriyorsa bu çocuğun bir derdi olduğunu gösterir. Başka bir derdi de olabilir, ama bunu da göz ardı etmemek lazım ve çocukla görüşmek lazım. Anne, baba ve öğretmenler bu konuda çok kilit insanlar. Onlar bilinçlenirse, böyle bir şeye atlamadan ulaşmak daha kolay olacaktır. Yoksa hukukçular, psikologlar, doktorlar olay olduktan sonra ancak konuya müdahil olacaktır.
https://www.ncjrs.gov/pdffiles1/Digitization/149252NCJRS.pdf
[/et_pb_text]
[/et_pb_column]
[/et_pb_row]
[/et_pb_section]