Bir toprağı vatan yapan üzerinde kardeşçe yaşamayı bilenlerdir
“Bir toprağı vatan yapan üzerinde kardeşçe yaşamayı bilenlerdir.” Bu cümle çoğumuza ilk bakışta ne kadar da garip geldi değil mi? Bilinçaltımızda bir yerler bu ifadeyi reddetti. Bu sözlerde alıştığımız bir şey eksikti sanki. Kan…
Daha ilkokulda ufacık bir çocukken vatan ve kan kelimelerini zihnimize beraber işlemişlerdi. Bir toprağı vatan yapanın uğrunda savaşanlar, ölenler, kanını ve canını esirgemeden feda edenler olduğunu öğrettiler.
Sonra “Kücük Ayşe ve Küçük Asker” şarkısıyla kızlara bebeğine bakma görevi aşılanırken, erkeğe asker olma vazifesi verdiler.
Yeri geldiğinde hepimiz süslü püslü barış cümleleri kurarken, “vatan” kelimesi her zihnimize düştüğünde “Savaş, Asker, Ölüm” sözcükleri de bir yerlerden çıkıp geliverir.
Bir ülkeyi sevmenin ispatı onun uğruna ölmek mi olmadır? Bir ülkenin özlemi uğrunda ölenlere mi yoksa, uğruna yaşayanlara mıdır? Bir toprak parçası birilerinin kanı üzerine saçılmadığında değersiz midir?
Bu topraklarda yaşayan neredeyse herkes barış sözcüğünü dilinden düşürmez fakat yine çoğu herhangi bir sebepten dolayı bir başkasının katlini vacip görür. Türkler Kürtleri, Kürtler Türkleri öldürmekten usanmazken; İsrail, ABD ve AB doğrudan ya da dolaylı olarak birilerinin canını alırken, kimi Müslümanlar intikam almak istercesine başka insanları öldürüyorlar. Peki bu kadar kan bu dünyayı daha yaşanabilir bir yer mi yapıyor? Herkes büyük bir ustalıkla bir başkasının öldürülmesi aklamak için yüzlerce sebep sayarken, neden kimse barış içinde yaşamak için sebepler arama gayretine girmiyor?
Toprağa kanla değer biçenler artık “Toprağı vatan yapan şeyin” kan olmaması gerektiğini geçmişten gelen bir alışkanlıkla kabul etmekte zorlanıyorlar ve bunu bu topraklar uğruna can verenlere saygısızlık olarak yorumluyorlar. Oysa zamanında bu toprağa kanını vermiş olanlar bile bunu ileride başka insanlar ölmesin diye yapmamışlar mıydı? Birileri bu topraklarda ölürken, bu topraklara barış nasıl hükmedebilirdi?
Artık en azından gelecek nesilleri “Her türk asker doğar” mantığıyla yetiştirmekten vazgeçmenin zamanı çoktan geldi. Anadolu (ve dünyanın geri kalanı) kana ve savaşa doydu. Bugün herkesin ihtiyacı olan şey sadece barış.
Vakit, yeni nesillere kendinden farklı olanı sevmeyi öğretme vakti…
Zaman, gelecek kuşaklara bir toprağı vatan yapanın “Üzerinde diğer insanlarla barış içinde ve kardeşçe yaşayanlar” olduğunu anlatma zamanı…